Fotokopi Makinası (Ev Ödevi)

Fotokopi makinasını bilirsiniz, elimizdeki belgeleri, fotoğrafları çoğaltmak için kullanılan bir makinadır. Özellikle belge ve dokümanların çoğaltılmasında kullanılır.

Fotokopi Makinası (Ev Ödevi)

Fotokopi makinasını bilirsiniz, elimizdeki belgeleri, fotoğrafları çoğaltmak için kullanılan bir makinadır. Özellikle belge ve dokümanların çoğaltılmasında kullanılır.

 Biraz araştırma yapıldığında bazı kaynaklara göre 1938 yılında bazı kaynaklara göre ise 1959 yılında bir icat edildiğinden bahsedilmiştir. Küçük parçacıklar halindeki karbon (kartüş) ile çok hızlı bir şekilde belirli nesneleri çoğaltmaktadır. Günümüzde envaı çeşit ebat ve özelliklerde binlerce marka ve modeli bulunmaktadır. En basit kamu kurum ve kuruluşlarla işi olanlar bile birçok kez kimlik, ehliyet, sağlık raporu, tapu vb. belgelerini kullanmışlardır. Bu yazımızda fotokopi makinasıyla ilgili daha fazla bilgi vermeyeceğim.

Okula giden herkes ev ödevini bilir. Sözlük anlamı olarak “Okul saatleri dışında öğrencinin evinde yapması ya da bitirmesi istenilen ödevlere verilen genel ad.” tanımlanır. Milli Eğitim Bakanlığı ev ödevinin önemi konusunda ailelerin görevleri ve öğrenciye kattıkları değerlerle ilgili bir kitapçık bile hazırlamış. Bu kitapçıkta ev ödevi şu şekilde tanımlıyor. “Ev ödevi önemlidir, çünkü çocukların okulda öğrendiklerini uygulamalarına, konuları daha iyi anlamalarına yardımcı olur, düşünme becerilerini ve hafızalarını geliştirir. Onlara hayatları boyunca kullanacakları çalışma alışkanlıkları ve becerileri kazandırır. Ev ödevi, ayrıca, çocuklarınızı zamanı iyi kullanmaları, bağımsız olarak öğrenmeleri ve çalışmalarının sorumluluğunu almaları için teşvik eder. “ 

Ev ödevinin faydalarından bahsederken;

• Sınıfta öğrendiklerini gözden geçirmelerinde ve uygulamalarında,

• Bir sonraki ders için hazırlık yapmalarında,

• Kütüphaneler, web siteleri gibi kaynakları nasıl kullanacaklarını öğrenmelerinde,

• Zamanı kullanmayı öğrenmelerinde,

• Sorumluluk duygusu geliştirmelerinde,

• Bağımsız çalışmayı öğrenmelerinde

İfadelerini kullanmış. Doğrumu vallahi doğru.

Eskiden bilgisayar ve internet hayatımıza girmeden önce ev ödevlerini elimizdeki kıt kaynaklardan faydalanarak yapardık veya yapmaya çalışırdık. Ama en zorlu ev ödevlerinde bile en fazla yarım saat bir saat arasında tamamladığımı çok iyi hatırlıyorum. Oda her gün olmazdı. Özellikle Türkçe derslerinde okuduğumuz hikâye veya metinleri anlamayı ölçecek ödevlerimizi zevkle yaptığımı ve arada sırada büyüklerimden yardım aldığımı çok iyi hatırlıyorum.

Yıllar geçtikçe teknoloji hayatımızın her alanına girdiği gibi ev ödevleri alanında da girdi. Büyük çocuklarımın ev ödevlerini hatırlıyorum. Cep telefonu ve bilgisayar yardımı ile ev ödevindeki sorunların cevaplarını anında buluyorlardı. Ve artık sadece öğrencilerin ev ödevine yönelik onlarca web sayfasına şahit olmuştum. 

Bu durum karar alıcıları rahatsız etmiş olmalı ki artık. Defter kitap diye adlandırılan her derse özel ev ödevi defterleri var. İleride daha ne gibi değişiklikler olur şimdiden öngöremiyorum.

Şimdi gelelim ev ödevlerinin kitaptaki tanımlarından ziyade gündelik hayatta ki karşılığına. Aşağıda yazdıklarımı bir eğitimci olarak kaleme alıyorum. Yersiz ve fazla ev ödevlerinin nedenleri ve zararları:

- Fazla ev ödevi veren öğretmen mesleğine yeterince hakim değildir ve eksikliğini ev ödevi ile tamamlamaya çalışır.

- Fazla ev ödevi veren öğretmen kişiliği oturmamış aşağılık komplekse sahip kişiliğe bürünmüştür. Ve bu kompleksle öğrencilerini aşağılarken kendi egosunu tatmin eder.

- Fazla ev ödevi veren öğretmen çocukların sosyal yaşantısından zaman çalar ve zamanı doğru kullanmadan ziyade yetiştirememe korkusuyla daha verimsiz kullanır.

- Fazla ev ödevi veren öğretmen çocukların oyun oynama hakkını gasp eder ve en iyi öğrenme yolu olan oyundan uzaklaştırır.

- Fazla ev ödevi veren öğretmen çağımızın hastalığı olan daha fazla rekabet ve daha fazla sosyalleşme handikabına çocuğu iterek kaş yapayım derken göz çıkartarak asosyal birey yetiştirir.

- Fazla ev ödevi veren öğretmen yine zamanımız gençlerinin başarısız olma korkusunu kamçılayarak daha hırçın ve agresif gençlik yetişmesine neden olur.

Daha çok şey sayabilirim. Ama ev ödevi verme eğilimi olan öğretmen arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum. Akademik başarı uğruna çocukları, gece 11-12 lere kadar uğraştıracak ev ödevleri vermeyin. Onların oyun zamanlarından çalmayın, onları yarış atı gibi görmeyin, bırakın çocuklar çocukluğunu yaşasınlar, bırakın gülmeyi en iyi becerebildikleri yaşta gülsünler.

 

Şimdi bana şunu diyeceksiniz fotokopi makinasıyla ev ödevi ne alaka? 

Hemen söyleyeyim, eğer bir çocuğa pedagojik kapasitesinin (yaşının gereği fiziksel ve zihinsel gelişimi) üzerinde ödev ve sorumluluk verirseniz. Çocuk bir süre sonra aklını yani beynini devre dışarı bırakarak fotokopi makinesine dönüşür ve daha fazla öğrenmesi için verdiğiniz ödevlerin hiçbirine ilgi duymadan resmeder. Buda birçok fiziksel ve psikolojik sorunların kapısını aralar.